metin feyzioğlu

türkiye barolar birliği başkanı ceza hukuku profesörü kişi. muhalif duruşuyla bilinir. bir iki kere verdiği konferansa katılmışlığım var samimi bir adam ve mantıklı konuşmalar yapıyor.

hiçbir zaman sevemedim bu adamı. hep bir şekilde itici geldi bana.

darbe gecesi tayyip erdoğanı tvde gördüğünde içinin ferahladığını söylemiş. doğru yolu buluyor mu ne :(

çok janti ve konuşmayı bilen adam. :):):)

soyadını fevzioğlu diye telaffuz edenlere sinir oluyorum

senelerdir ne olduğu bilinmiyor bu adamın. bazen komedyen, bazen siyasetçi, bazense bilirkişi. aslında cevap belli. şaklabanın teki bu arkadaş. münevver karabulut cinayetinde katil zanlısının avukatlığını yapmıştı kendileri. ne hikmetse uzun zaman yakalanamamıştı cem garipoğlu. ha bu arada avukatlık masrafı olarak da aileden 1 milyon dolar almıştı. şimdinin parasıyla 3.7 milyon tl. seneler sonra ise özgecan cinayetiyle ilgiliyse ; ''içimiz yanıyor'' açıklamasında bulunmuştu. şimdi de kalmış başkanlık sistemi ''adil'' değil, ''vicdanım'' kaldırmıyor açıklamalarında bulunuyor. sanırım bu arkadaşın vicdanı sadece devlet işlerinde işliyor. karşı olup olmamanız emin olun kimsenin umurunda değil de... iki yüzlülüğünüz son derece mide bulandırıcı sayın feyzioğlu.

cem garipoğlu'nun avukatıymış da iki yüzlüymüş de falanmış da filanmış. devlet adabını bilen çok iyi bir hukukçu kendisi. son zamanlarda siyasete atılacağı dedikoduları da iyice arttı. bizim milletimiz de çabucak duygusala bağladığı için, hemen "cem garioğlu'nun avukatıydı bu ya. sonra çıktı 'içimiz yanıyor.' falan filan dedi iki yüzlü bu ya." salvolarına başlanılmış. bunları söyleyenlerle, meral akşener'i fetöcü ilan edenler aynı kişiler heh.

tbb başkanı. görevini bırakınca siyasi arenaya geçerek hayatını devam ettirmesi muhtemel kişi. cem garipoğlu'nun değil babasının avukatıydı diye hatırlıyorum. avukatlar müvekkil seçmekte özgür ve ortada bir haksız suçlama olabilme ihtimalinde bu insanın savunulması lazım. burada feyzioğlu'nun samimiyetini bitiren hareket ise "ben cem garipoğlu'nun babasının avukatı oldum. neden olduğumu ilk defa açıklayacağım. toplum bir bütün olarak bir insanı linç etmeye karar vermişti. kötüydü ve linç edilmeliydi. olayın trajik olduğu konusunda hemfikiriz. o zaman bana dosyayı göstermediler. bir baba oğluyla birlikte eline testere alıp bir kızı öldürmekle suçlanıyor. o babanın mantık çerçevesinde bu suçu işlemiş olduğuna inanmıyorum" dedikten sonra 1 milyon $ (bir milyon dolar) vekâlet ücreti almasıdır. toplum içinde ortak tepki oluşturan, gündeme gelen böylesine davalarda her ne kadar "iyiniyet" rolüne bürünülmüş olsa da bu tarz bir hareket toplum nezdinde hiçbir zaman hoş karşılanmayacaktır. konu sapacak ama bir ara sarai sierra cinayeti vardı. dönemin etkin adli tıp hukukçularından hocamızın birisi "ordaki failin akıl hastası olduğunu kanıtlayıp cezai ehliyetinin olmadığı sonucuna bile ulaşabilirdik. ama toplumun bu kadar tepki gösterdiği, tavır aldığı olaylarda bunu yapmak zordur." demişti. masumiyet karinesi gereği bir suçtan kovuşturulan kişinin suçu mahkeme kararıyla sabit olmadıkça suçlu sayılamamaktadır. olay için kuzeninizi düşünün mesela, amcanızın suçsuz olduğu ihtimalinde onu kurtarmak için gerekeni yaparsınız. bu olayda da sanık konumundaki kişi veya kişilerin de suçsuzluk ihtimalinin savunulması son derece normal bir harekettir. ancak üstte dediğim gibi bu vekalet ücretinin bu kadar yüksek oluşu ve toplumda böylesine derin yara açan bir olayda buna kalkışmak son derece yanlış bir harekettir. bir hukukçu olarak feyzioğlu'nu anlayabiliyorum ama bu olaydaki samimiyetine inanmıyorum. konuşulan meblağ da bu konudaki samimiyetsizliği gösteren cinsten.

başkanlık sistemiyşe ilgili fikirleri işin özünü anlatıyor ama lütfen video çekme. o hareketler ne oyle ya.

cumartesi günü yan yana geleceğimiz adam.

cem garipoğlu'nun avukatı amk paragözü sattı kendini münevver'in katiline

boş char. anca tribünlere oynayabiliyor.

samimi bulmuyorum. siyasetçi olmak istiyorsa türkiye barolar birliği başkanlığını bırakması daha uygun olur. ahı gitmiş vahı kalmış hukukumuzun düzelmesi için neler yapılabileceğini düşünmek ve bunların uygulanabilmesi için gerekenleri yapması gerekirken siyasetten yürümesi biraz düşündürücü. mesela şu baro pullarına bir çözüm bulunabilir? sene olmuş 2017 hala pul yalanıp yapıştırılıyor, bir de "aman başkası çalıp da kullanmasın" diye çizik mizik atılıyor... he, "ben ondan para alıyom deliganlı" derseniz orası ayrı tabi.

içler acısı tavırlar sergileyip içler acısı beyanatlarda bulunan koltuk sevdalısı bir zat. bu sabahki olaylardan sonra cüneyt özdemirin canlı yayınına konuk olmuş türkiye barolar birliği başkanı. buyurun link --- spoiler --- daha etkili olabileceğine inandığım yöntemler önerdim. sorunları ben çözdüm. slogan atmadığım için bana kızabilirsiniz. anıtkabir hepimizin. istifa etmemi gerektiren herhangi bir durum yok. 48 saat uyumadım telefon trafiğindeydim. hayır beni herkes protesto etmedi önerdiğim yöntemleri uygulasalardı böyle olmazdı. vatan, millet, atatürk, demokrasi vs vs vs --- spoiler --- yazık. yeni akit de haberi şu şekilde girmiş :)) --- spoiler --- Baro başkanlarından Metin Feyzioğlu'na provokatif saldırı. 50 bin avukat üye olmasına rağmen yanına aldığı 15-20 kişilik bir avuç vesayetçi ile yürüyüş yapan İstanbul Barosu, TBB Başkanı Metin Feyzioğlu’na provokatif saldırıda bulundu. Ankara'da protesto düzenleyen baro başkanları, istifasını istediklerini Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'nu alana almadı. --- spoiler --- manidar.

Cem Gariboğlu'nun babasının avukatı olmuştur zamanında kendisi. Söyleyeceklerim bu kadar, anladınız siz gerisini.

Baro başkanlarının ablukaya alındığı yere gelmiş az önce. Başkanlar sırtlarını dönerek kendisini alana almamışlar. Link

Bye bye love, Bye bye happiness; Defolup gidin hepinıs.

Darısı diğerlerinin başına

darısı...

Bahçeli ve Soylu'dan sonra yakın tarihin en büyük döneklerinden.

Armağan Çağlayan'a çıkmış. Aşırı samimiyetsiz, kibirli, sevimsiz bir kimse. "Baro başkanlığına daha aday olmam" diyor iddialı iddialı. Seçimde karşına boş damacana şişesi koysak (İ.Melih'i kastetmiyorum) kazanma ihtimali var. Sahi, reisini hala ellerin acıyana kadar alkışlıyor musun meto?

Biat etmenin karşılığını almış, Lefkoşa Büyükelçisi olmuş haşmetlim. Ulan bi Nihat Doğan o kadar yalamanın karşılığını alamadı vallahi acıyorum adama.

üniversite zamanlarımda çok büyük saygı duyardım kendisine. dolar karşısında ki tl gibi değeri düştü adamın...

Bu adam seküler mi ? Siyasal İslamcı mı ? Ulusalcı mı ? Elit solcu mu? Devrimci mi ? Her kısımdan bir kısım var adamda. Ama sonuç olarak hükümete yakınlaşması sonucu bir makam verilmiş diyemem orada ciddi anlamda bu son zamanlarda hukuk bilen ve iyi kıvırabilecek birinin olması gerekiyor.O bölge de sular biraz ısınmaya fazlasıyla başladı. Tamamen stratejik bir atama olduğunun kanısındayım.

Bazen bazı entryleri kör olsam da okumasam diyorum. "hükümete yakınlaşması sonucu bir makam verilmiş diyemem" mi? Ne yiyip içiyorsunuz anlamıyorum ki.